Gaziosmanpaşa Masaj Salonu Masöz Gamze

Gaziosmanpaşa Masaj Salonu

Yatağın üstünde bulduğu plastik parçalarını alet çantasına tıktı ve ekranı da kolunun altına sıkıştırarak odadan çıktı. Iko hiç kıpırdamamıştı, hâlâ yarı gizlenir hâlde mutfak kapısının orada duruyordu. Cinder başıyla sokak kapısına doğru işaret etti ve android de onu izlemeye başladı. Önünden geçerken oturma odasının içine bakmadı ama Pearl’ün oyunundan, Prens Kai’nin ölüm seslerinin geldiğini işitti. Apartman koridoruna -komşu çocukları okulda olduğundan, koridor bir defa olsun oldukça sessizdi- adım attıkları anda Iko o ince kollarıyla Cinder’ın bacaklarına sarıldı. “Bu iyi mi mümkün olabilir ki? Öldürüleceğinden emindim. Neler oldu?” Cinder alet çantasını Iko’ya uzattı ve asansörlere yöneldi.  Gaziosmanpaşa Masaj Salonu

Gaziosmanpaşa Masaj Salonu

 

“Geri dönmen mi gerekiyor şu demek oluyor ki?”Gaziosmanpaşa Masaj Salonu dedi Iko, bodruma adım attıkları sırada. “Evet ama sorun değil. Hekim benim için herhangi bir çekince bulunmadığını söyledi. Üstelik bana ödeme de yapacaklar ve Adri’nin bundan haber olmayacak.” “Ne kadar?” “emin değilim fakat yüklü bir miktar olması lazım.” Cinder çalışma odasının telli kapısını açarken, Iko onun bileğini kavradı. “Bunun ne anlama geldiğinin farkında mısın?” Cinder kapıyı ayağıyla açık tuttu. “Neyin?” “Bu artık bir elbise alabileceğin anlamına geliyor -Pearl’ünkinden bile daha güzel bir tane! Baloya gidebilirsin ve Adri’de gitmeni engelleyecek aslabir şey söyleyemez!”

 

“gerçekten mi Iko? ’ dedi, bir yandan aletlerini ve yedek parçalarını gözden geçirirken. “Kendi elbisemi alabildiğim için Adri’nin hakkaten de baloya gitmeme izin vereceğini mi düşünüyorsun? Gaziosmanpaşa Masaj Salonu Büyük ihtimalle elbiseyi üstümden yırtarak almaya ve düğmelerini pazarda satmaya kalkışır.” “Eh, peki o zaman, ona elbiseden veya baloya gidecek olmandan bahsetmeyiz. Onlarla beraber gitmek zorunda değilsin. Sen onlardan daha iyisin. Sen önemli birisim Iko’nun fanları sanki bütün mümkünlıkları hesaplarken zorlanıyormuş şeklinde delicesine dönüyordu. “Letumosise bağışıklığın var. Yıldızlar aşkına, sırf bu özelliğinle bile son aşama ünlü biri olabilirsin!” Cinder onu duymazdan geldi ve ekranı yandaki bir rafın üstüne yerleştirdi. O sırada gözleri uzak bir köşede duran gümüş renginde, loş ışık altında hayal meyal parıldayan bir kumaş yığınına takıldı.